yılmaz erdoğanın yüksek şiiri;
belli bir rakımının üstünde doğdum. 
seslerin önce kayalara vurup sonra 
kulaklara aktığı bir yerde çıplak. 
uzak. yüksek. 
kışın çok yağışlı yazın seyrek .. 
uzun anlattım uzaktaki yakın ve 
yakın doğunun uzak günlerini... 
uzatmayalım...aydım çıplak ..yürüyorum çıplak. 
yüksek. 
kışın çok yağışlı,yazın seyrek. 
doğdum büyük bir hadise olarak geçmedi kayıtlara. 
büyüdüm yalınayak.
ve yüksek! 
kışın çok yağışlı yazın seyrek. 
içindeki her şeyin pahalı değil 
değerli olduğu evlerin hep soğuk 
sularla sulanan akşamüstlerinden geçtim ..
vesikalık için taktığım çok
oldu fotoğrafçı gravatlan.... 
saçlarım ıslak..üstümde önlük... 
ve (evet) 
yüksek! 
kışın çok yağışlı yazın seyrek. 
bir otobüs yolculuğudur ki bitmez
hala aklımda bazen hayat sanki elazığ malatya arasında 
bir uzun uzun yayla molasında.. 
evet yüksek! 
kışın çok yağışlı yazın seyrek 
bir hayatta kalma mücadelesidir aslında yoksun doğmak. 
çok yoksun kaldığımız oldu ama çok şükür hiç yoksul olmadık
alabileceğimiz şeylerin sayısı bulabildiklerimizden 
birazcık daha olsa fazla idi canım.
yani şehirde her daim limon olsa niye almayaydık ama yol uzun
zap vadisi yokuşa sürüyor ve bazen alıp gidiyor 
koca koca kara parçalarını..
ve dedik ya yüksek kışın çok yağışlı yazın seyrek... 
herkese kısmet olmuyor maalesef 
her yoksun öğünden tok kalmak üzerine eğitilmek! 
yüksek kışın çok yağışlı yazın seyrek...
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
