bir fikret kızılok şarkısı.
kara tren katar katar 
derdime dertleri katar 
kimi alır kimi satar 
senin aşkın bana yeter 
a leyli leylim 
ayrılık ölümden beter 
a leyli leylim 
indim pınarın başına 
el ettim dudu kuşuna 
dedi uğraşma boşuna 
nazlı yarim ele gitmiş 
a leyli leylim 
hasan emmi gelin etmiş 
a leyli leylim 
çayır çimen koşa koşa 
vardım anamın yanına 
kardeş bacı hep bir olmuş 
hiç birinin dilleri yok 
a leyli leylim 
böyle aşkın dermanı yok 
a leyli leylim 
                    leylim leylim
bir ahmed arif şiiri...
leylim - leylim dünyamızın yarısı
al - yeşil bahar,
yarısı kar olanda
gene kavim - kardaş, can - cana düşman,
gene yediboğum akrep,
sarı engerek,
alnımızın aklığında puşt işi zulüm
ve canım yarı geceler
çift kanat kapılarına karşı darağaçları,
mahpusanede çeşme
yandan akar olanda,
gelmiş yoklamış ecel
kaburgam arasından.
yoklasın hele...
çağıdır, can dayanmaz,
çağıdır, en çatal, en ası,
cehennem koncası memelerinin.
çağıdır, kırk gün - kırk gece
kolların boynuma kement,
ha canım kötüye inat...
vah ki ne desem,
kurşunları namlulara sürülü,
iki elleri kan,
baskıncılar uykumuzu yıkar olanda,
alır yüreğim:
yankın yasak, aynalara.
inemem bahçende talan,
tam, boş yanı bu, derim namussuzun,
tam, bıçağım cehennem gibi güzelken,
aklıma düşüyorsun
ellerim arık...
bilmiş
bütün zulalar
eğri hançer, kara mavzer, kan pusu.
ve insan düşüncesinin o en orospu,
o en ayıp, frengili yemişi,
çıldırtılmış uranyum
bilmiş,
bilsinler!
sana nasıl yandığımı
uuuuy gelin...
işte kan tutmuş korsanlar,
haramla beslenmiş azgın,
düzmece peygamberler
ve cüceleri
ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı,
işte bir kez daha
bu can bendeyken,
delin, divanenim işte
uuuuy gelin...
bu yasaklar,
firavun kalıntısı.
yoksun,
akdan - karadan.
gizline, canevine kurulu faklar.
gün ola, umut kesip korkunç yetinden,
murdar tutkusuna dünyasızlığın,
gün ola, düşesin bekler.
düşme!
ölürüm...
gözlerinden, gözlerinden olurum.
leylim - leylim
ayvalar nar olanda
sen bana yar olanda.
belalı başımıza
dünyalar dar olanda.
                    
    leylim - leylim dünyamızın yarısı
al - yeşil bahar,
yarısı kar olanda
gene kavim - kardaş, can - cana düşman,
gene yediboğum akrep,
sarı engerek,
alnımızın aklığında puşt işi zulüm
ve canım yarı geceler
çift kanat kapılarına karşı darağaçları,
mahpusanede çeşme
yandan akar olanda,
gelmiş yoklamış ecel
kaburgam arasından.
yoklasın hele...
çağıdır, can dayanmaz,
çağıdır, en çatal, en ası,
cehennem koncası memelerinin.
çağıdır, kırk gün - kırk gece
kolların boynuma kement,
ha canım kötüye inat...
vah ki ne desem,
kurşunları namlulara sürülü,
iki elleri kan,
baskıncılar uykumuzu yıkar olanda,
alır yüreğim:
yankın yasak, aynalara.
inemem bahçende talan,
tam, boş yanı bu, derim namussuzun,
tam, bıçağım cehennem gibi güzelken,
aklıma düşüyorsun
ellerim arık...
bilmiş
bütün zulalar
eğri hançer, kara mavzer, kan pusu.
ve insan düşüncesinin o en orospu,
o en ayıp, frengili yemişi,
çıldırtılmış uranyum
bilmiş,
bilsinler!
sana nasıl yandığımı
uuuuy gelin...
işte kan tutmuş korsanlar,
haramla beslenmiş azgın,
düzmece peygamberler
ve cüceleri
ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı,
işte bir kez daha
bu can bendeyken,
delin, divanenim işte
uuuuy gelin...
bu yasaklar,
firavun kalıntısı.
yoksun,
akdan - karadan.
gizline, canevine kurulu faklar.
gün ola, umut kesip korkunç yetinden,
murdar tutkusuna dünyasızlığın,
gün ola, düşesin bekler.
düşme!
ölürüm...
gözlerinden, gözlerinden olurum.
leylim - leylim
ayvalar nar olanda
sen bana yar olanda.
belalı başımıza
dünyalar dar olanda.
(bkz: leyli leyli)
                    
    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

