3, 7, 12, 18, 25 ve 33 yaşlarında erkeklere mahsus çaresizlik durumlarına genellikle annesi, arkadaşları ve hemşireler yüzünden maruz kalan atacamadesertin hayali karakteri. seviyoruz kendisini...
hassss... diye yazıldığında farklı anlama gelir.
heroes’da sylar’ın gerçek adı. soyadı gray’dir. gabriel gray. sylar ismi kullandığı saatin markasıdır ve insanları güçlerini almak için öldürmeden önce tanınmamak için kullanmaya başlamıştır. ayrıca aramıza yeni katılmış çömez arkadaşımızdır, b.s.k.k üyesi olarak hoşgeldin diyorum ben de.
(bkz: 4 8 15 16 23 42)
anlamı :
1. zamk ağacı
2. talha bin ubeydullah. islam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri, cennet ile müjdelenmiştir.
1. zamk ağacı
2. talha bin ubeydullah. islam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri, cennet ile müjdelenmiştir.
(bkz: sevişirken hayvanlaşmak)
(bkz: kendin ettin kendin buldun)
buradan anlaşılıyor ki bu programı bugün sözlükten en az 5 kişi izliyor ya da izlemiş.
(bkz: kocaeli)
(bkz: neşe karaböcek)
yarı finale 3 kişi seçildi; bilal, sena ve berkay.
edit 1 : bilal’i halk 1. seçti.
edit 2 : şu an berkay ve sena 2.lik için heyecanla bekliyorlar.
edit 1 : bilal’i halk 1. seçti.
edit 2 : şu an berkay ve sena 2.lik için heyecanla bekliyorlar.
kiz arkadasinin apis arasinin terledigini gormek
kiz arkadasinin apis arasini gormek
kiz arkadasinin koltuk altinin terledigini gormek
soz veriyorum dikkatli olacagim
kiz arkadasinin apis arasini gormek
kiz arkadasinin koltuk altinin terledigini gormek
soz veriyorum dikkatli olacagim
çoğu üniversite için bu tarih 15 şubatdır.
bu akşam yarı final var. yarı finalde 12 kişi yarışıyor. halkın oyları ile sıralama oluşacak, ama ilk 3 ten birincisi direk gidicek ikinci ve üçüncüden birisini jüri seçip gönderecek finale. yani 2 kişi gidecek.
bazı şahısların bu fiil öbeğini anlaması için geçecek süreyi dikkate alırsak, sokakların tavanı deyip de evreni kastetmek yerine direk evren diyerek evren kadar sevmek fiil öbeğini kullanmak tüm şahıslar için daha kısa sürede aynı etkiyi oluşturacaktır. hem evren sürekli genişliyor, yani sevgim de sürekli artıyor mesajını gizliden vermiş olursunuz. belki karşı taraf düşünüp bunu da anlar. ama sokakların tavanı derseniz; hiçbir bilim adamı sokakların tavanı genişliyor dememiştir bugüne kadar. belki isviçreli bilim adamları söylemiş olabilir. evet, neyse. iyi akşamlar, lar lar lar...
firefoxta #914487 numaralı entryi müteakip adres satırına about:config yazmamla birlikte karşıma çıkan butonda yazan; beni bir an kendi çocukluğuma döndüren söz cümlesi. üzerinde de şunlar yazmaktadır :
" bu gelişmiş ayarların değerlerini değiştirmek bu uygulamanın istikrarına, güvenliğine ve başarımına zarar verebilir. sadece ne yaptığınızdan eminseniz devam etmelisiniz. "
" bu gelişmiş ayarların değerlerini değiştirmek bu uygulamanın istikrarına, güvenliğine ve başarımına zarar verebilir. sadece ne yaptığınızdan eminseniz devam etmelisiniz. "
daha önce yazıldımı bilmiyorum :
iskoçyalı gazetede bir ilan görmüş : " x otelde hafta sonu tatili, yemek, içmek ve yatmak iki kişi 150 dolar. "
iskoçyalı ilanı okuyunca sevgilisini alıp otele gitmiş, hafta sonunu geçirmiş. sevgilisi bavulu toplarken, o da aşağı inip hesabı ödemek istemiş.
faturayı uzatmışlar; 190 dolar...
şaşırmış ;
- ilanda 150 dolar yazıyor, bu ne?
+ efendim bunun 20 doları müzik ücreti..
- ama biz müzik dinlemedik ki!
+ dinleseydiniz...
- ya geri kalan 20 dolar?
+ 10 dolar kat servisi, 10 dolar da banyo parası..
- ama biz servis istemedik ve banyo da yapmadık!
+ isteseydiniz ve yapsaydınız..
iskoçyalı bunun üzerine yukarı çıkar; sevgilisiyle konuşur ve beraber aşağı inerler. 10 dolar ister, herhalde 200 dolar verecek diye düşünüp 10 doları verirler. iskoçyalı da 10 doları cebine koyup sevgilisi ile kapıya doğru yürür. arkasından seslenirler :
- hey nereye? paranı vermedin.
+ yanımdaki kadın varya, tam 200 dolardır.
- bana ne yahu, kadına bir şey yapmadım ya!
+ yapsaydınız...
iskoçyalı gazetede bir ilan görmüş : " x otelde hafta sonu tatili, yemek, içmek ve yatmak iki kişi 150 dolar. "
iskoçyalı ilanı okuyunca sevgilisini alıp otele gitmiş, hafta sonunu geçirmiş. sevgilisi bavulu toplarken, o da aşağı inip hesabı ödemek istemiş.
faturayı uzatmışlar; 190 dolar...
şaşırmış ;
- ilanda 150 dolar yazıyor, bu ne?
+ efendim bunun 20 doları müzik ücreti..
- ama biz müzik dinlemedik ki!
+ dinleseydiniz...
- ya geri kalan 20 dolar?
+ 10 dolar kat servisi, 10 dolar da banyo parası..
- ama biz servis istemedik ve banyo da yapmadık!
+ isteseydiniz ve yapsaydınız..
iskoçyalı bunun üzerine yukarı çıkar; sevgilisiyle konuşur ve beraber aşağı inerler. 10 dolar ister, herhalde 200 dolar verecek diye düşünüp 10 doları verirler. iskoçyalı da 10 doları cebine koyup sevgilisi ile kapıya doğru yürür. arkasından seslenirler :
- hey nereye? paranı vermedin.
+ yanımdaki kadın varya, tam 200 dolardır.
- bana ne yahu, kadına bir şey yapmadım ya!
+ yapsaydınız...
1) hatırlamak, anımsamak : sınavda formüller bir türlü aklıma gelmedi...
2) bir şeyi yapmayı düşünmek, tasarlamak: bir fikir geldi aklıma...
3) ing. remember, occur to, came to ones mind, conceive vb...
2) bir şeyi yapmayı düşünmek, tasarlamak: bir fikir geldi aklıma...
3) ing. remember, occur to, came to ones mind, conceive vb...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?